5 Şubat 2010 Cuma

Hangi Gıda Neye İyi Gelir?


Beynimiz vucudumuzun kucuk bir bolumunu olustursa da, yiyeceklerle alinan enerjinin yuzde yirmisini harcar. Belirli yiyecekler algilama yetenegimizi arttirir, daha verimli yapar, daha hizli dusunmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi saglar.
BELLEK

HAVUC: Hatirlama yetenegimizi arttirir, cunku havuc beyin metabolizmasini canlandirir. Bir sey ezberlerken bir ufak tabak sivi yagli havuc salatasi yiyin.

ANANAS: Tiyatro sanatcilarinin ve muzisyenlerin ihtiyaci olan bir meyvedir. Ornegin uzun bir metin ezberleyebilmek icin fazla miktarda C vitaminine ihtiyac vardir. Ayrica onemli bir eser halinde element olan mangan icerir.

AVOKADO: Kisa sureli bellek icindir (Ornegin alisveris listesini yaparken). Fazla miktarda yag asidi icerir. Yarim avokado yeterlidir.

MUTLULUK

KIRMIZI BIBER: Ne kadar aci olursa o kadar iyidir. Aroma maddeleri vucudun kendi mutluluk hormonu endorphinin salgilanmasini hareketlendirir. En iyisi cig yenmeli.

CILEK: Stresi giderir. Lifli maddesi mutluluk verir. Dozu en az 150 gram.

MUZ: Sirri serotonin. Bu maddeye beynimizin mutlu olmasi icin ihtiyaci vardir.

OGRENME

LAHANA: Sinirliligi giderir (tiroit bezlerinin aktivitesini yavaslattigi icin). Daha stressiz ogrenilir (ornegin sinav oncesi).

LIMON: C vitamininden dolayi canlandirir, algilama yetenegini artirir. Dil ogrenme kursundan once 1 bardak limon suyu icin.

YABAN MERSINI: Uzun sureli bir ogrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanladaha iyi beslenmesini saglar.

DIKKAT VERME

KARIDES: Beyin besinidir. Vucuda onemli omega 3 yag asitleri saglar. Dikkat verme suresini daha uzatir.

SOGAN: Asiri yipranmaya, fiziksel yorgunluga karsi. Kani sulandirir, beyin oksijeni daha iyi alir.

CEVIZ, FINDIK, FISTIK: Konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarinda, sinirleri kuvvetlendirirken, beyindeki haber alma maddelerinin olusumunu hareketlendirirler.

YARATICILIK

ZENCEFIL: Icerdigi maddeler beynin yeni fikirler uretmesini saglar. Kan sulandigi icin vucutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir.

KIMYON: Insanin aklina birden bir fikir getirtir. Icerdigi ucucu yaglar butun sinir sistemini uyarir, ancak yaratici dusunce sartiyla. Aniden bir fikre, bir bulusa ihtiyaci olan kimyon cayi icmelidir (bir fincana iki tatli kasigi dolusu kimyonla).

STRESE KARSI

Gerginsek ne yapariz? Bir fincan kahve veya bir kola iceriz. Bu da yetmezse cikolata ve hamburger yeriz. Boylece daha fazla strese gireriz. Besleyici maddelerin eksIkligi, cok miktarda kafein ve seker sinirleri iyice bozar dahasi vucudun savunma sistemini, direncini zayiflatir. Dogru bir beslenme stresli zamanlarin ustesinden gelmemizde bize yardimci olacaktir. Bunun icin de yanlis aliskanliklarimizi degistirmemiz gerekecektir.

KAHVALTI ONEMLiDiR

Kahvalti etmeden disari cikmayin. Sabahlari enerji depomuz bostur,beynin akaryakiti yoktur. Bu yuzden yataktan kalkinca biraz hassas, alingan, sinirli ve dikkatsiz olmamiza sasirmamali. Okul cocuklari ile yapilan bir arastirmada iyi bir kahvalti edenlerin daha verimli olduklari ortaya cikmistir. Kahvaltida karbonhidrat ile protein dogru bir karisimdir.Ornegin kepek veya cavdar ekmegi ile peynir veya yulaf ezmesi ile meyve veya yogurt. Kahveyi azaltin. Sabahlari bir iki fincan kahve uyku sersemliginizi gidermede yardimci olur. Fazlasi ise sadece kalp carpintisina ve huzursuzluga, daha sonralari da uykusuzluga yol acmakla kalmayip hassas insanlarda korkuya ve endiseye de neden olur. Kolali ickiler de kafeinicerir.

Cikolata yerine meyve yiyin. Arada bir yenen cikolataya bir diyecegimiz yok. Fakat fazla miktarda seker kan sekerini altust eder. Seker miktari once artar, sonra hemen duser. Sonucta yorgunluk ve tatlilara karsi istek ortaya cikar. Buna karsilik meyve veya kepek, cavdar urunleri organizma tarafindan daha yavas enerjiye donusturulur, kan sekerinin dengesi bozulmaz.

Sik sIk bir seyler atistirin. Buyuk porsiyonlu ve yagli yemekler hemen hemen uyku ilaci etkisi yapar. Fazla yag ayrica bagisIklik sistemini zayiflatir. Fakat gunde bir cok defa yenen birkac lokmalik bir sey enerjiyi ayni duzeyde tutar.

Alkolun olumsuz etkisi. Cok fazla alkol acisini ertesi sabah sadece bas agrisi ile degil, unutkan ve dikkatsiz olmakla cikarir.

SiNiR BESiNLERi

Onemli anti-stres maddeleri mineral olarak kalsiyum (sut urunlerinde, yesil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, cavdar, baklagiller, bal kabagi ve aycicegi cekirdegi). B vitaminleri grubu ayni zamanda sinir vitaminleri olarak adlandirilir. B vitaminleri ette, balikta, kepek cavdar urunlerinde ve koyu yesil sebzelerde bulunur. Sunu da aklinizdan cikarmamalisiniz; stres vitaminlere ve minerallere olan ihtiyaci arttirir. Bunun stratejisi sudur: bol miktarda antioksidan vitaminler, yani C, E, beta-karotin vitaminleri ve selen. Pratik olarak bunun anlami: Gunde bes kere ufak porsiyonlar halinde meyve veya sebze, her gun zeytinyagi soslu salata ve yulaf ezmesi veya kepek ya da cavdar ekmegi yemektir. Selen kepek ve cavdarin disinda balikta da bulunur.

Hafızayı Güçlendiren Besinler


Hafızayı ve bilişsel fonksiyonları bazı besinler sayesinde kuvvetlendirmek, böylece yaşam kalitesini artırmak da elinizde. İşte hafıza ve beyin dostu besinler...

Yaşam kalitesinin azalmaması için en önemli etkenlerden biri, şüphesiz hafızanın ve bilişsel fonksiyonların korunmasıdır. Hafıza, bilişsel fonksiyonlar ve beslenme ilişkisinde, yeterli ve dengeli beslenme, çeşitli suplemanlar, düzenli kahvaltı alışkanlığı, çoklu doymamış yağ asitleri, kafein ve daha birçok öğenin olumlu katkıları vardır. Fakat miktar ve kullanım süreleri, etkinin yararlı olmasında belirleyicidir.

Dünyada yapılan son araştırmalarda hafıza ve bilişsel fonksiyonlar üzerine etkisi olduğu bildirilen besinler ile yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor:

1- Gingko biloba
Son dönemde yapılan araştırmalarda hafıza ve bilişsel fonksiyonlar üzerinde oldukça önemli yararları tespit edilmiştir.

2- Kahve
Kahvenin hafıza ve bilişsel fonksiyonlara olumlu etkisi bilinmeli fakat, optimal dozun 200mg.=2 fincan olduğu unutulmamalıdı r.

3- Sıcak kakao
Cornell Üniversitesi' nde yapılan bir çalışmaya göre, 2 yemek kaşığı saf kakao içeriğindeki antioksidanları n, kırmızı şaraptan 2 kat, yeşil çaydan 2-3 kat, siyah çaydan ise 4-5 kat daha fazla olduğu gözlemlendi.

4- Omega 3
Somon, ton, sardalye balıkları: Vücudumuzun üretemediği ama belli dengede ihtiyaç duyduğu omega 3 yağlarından zengin, açık sularda yetişmiş bu balıkları haftada 3 kez mutlaka tüketmelisiniz. Balık tüketemiyorsanı z hem hayvansal hem de bitkisel omega 3 karışımlarından diyetisyeninize danışarak tüketmeye başlamalısınız. Omega 3'ün en iyi bitkisel kaynakları arasında koyu yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar ve ketentohumu sayılmaktadır.

Ceviz, badem ve fındık: Omega 3 kaynaklarıdır. Yine bu sonuca paralel olarak ideal seviyede n-3 ve n-6 yağ asidi alımının yaşlılıkta bilişsel fonksiyonları n muhafaza edilmesine katkıda bulunduğu ispatlanmıştır.

5- Vitaminler
Yaşlılıkta yeterli miktarda antioksidan vitamin ve mineral suplemanı ile bilişsel fonksiyon gelişmiştir. (Özellikle selenyum, A, C ve E vitaminleri)

6- Kahvaltı
Kompleks karbonhidrat içeren kahvaltının (tam tahıllı ekmek, kahvaltılık gevrek, müsli vb.), gün boyunca zihinsel performansı artırabileceği gösterilmiştir.

7- Egzersiz
Aerobik egzersizin, beynin ön cephesi ve ön bölgesi tarafından 15 görevde faydaları olduğu bulunmuştur.

Hafızanın güçlendirilmesi için önerilen besinler.

Avokado: Kısa süreli bellek için, yarım avokado yeterlidir.

Havuç: Hatırlama yeteneğimizi artırdığından, bir şey ezberlerken bir ufak tabak 1 tatlı kaşığı sıvı yağlı havuç salatası yiyebilirsiniz.

Isırganotu: Hafızayı kuvvetlendirir. Özellikle sınavlara hazırlanan çocukların çayına ilave edilmesi veya ısırgan çayı içirilmesi yerinde olur.

Yabanmersini: Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar. Kabak: Yemeklerle sık sık tüketilmesi hafıza için son derece faydalıdır.

Ananas: C vitamini içerdiğinden hafıza için çok yararlıdır. Ayrıca önemli bir element olan mangan içerir.

Limon: C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır

Beynimize faydalı besinler


Beynimize faydalı besinler

Beynimiz, vücudumuzun küçük bir bölümünü oluştursa da, iyeceklerle alınan enerjinin yüzde yirmisini harcıyor. İşte onu daha sağlıklı ve faydalı beslemenin yolları..

Belirli yiyecekler algılama yeteneğimizi arttırıyor daha verimli yapıyor, daha hızlı düşünmemizi ve dikkatimizi daha iyi vermemizi sağlıyor. Reklamların ışıltılı dünyasından olmayan!.. yan etkilerden uzak, doğal, tabi, katkısız olan besinlerin sınırsız faydalarından istifade etmek isteyenler için bitkilerin gizemli dünyasına bir göz atalım. Sağlıklı beslenmek isteyenler için de bazı küçük önerilerimiz olacak!..Yediğimiz besinlerin beyin fonksiyonları üzerinde etkileri olduğunu biliyor musunuz?

Belleğini kuvvetlendirmek isteyenler!

HAVUÇ'u öneriyoruz. Öncelikle hatırlama yeteneğimizi
arttırır, çünkü havuç beyin metabolizmasını canlandırıyor.
Bir şey ezberlerken bir ufak tabak sıvı yağlı havuç
salatası yiyin.

ANANAS: Sanatçılarının ihtiyacı olan bir meyvedir. Örneğin
uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C
vitaminine ihtiyaç vardır. Ayrıca önemli bir eser halinde
element olan mangan da içerir.

AVOKADO: Kısa süreli bellek içindir (Örneğin alışveriş
listesini yaparken, yarım avokado yemek yeterlidir.

Mutluluk için

KIRMIZI BİBER: Ne kadar acı olursa o kadar iyidir. Aroma
maddeleri vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin
salgılanmasını hareketlendiriyor. En iyisi çiğ yenmeli.

ÇİLEK: Stresi gideriyor. lifli maddesi mutluluk veriyor
Dozu en az 150 gram olmalı.

MUZ: Sırrı serotonin. Bu maddeye beynimizin mutlu olması
için ihtiyacı var.

Öğrenme güçlüğü çekenler

LAHANA: Lahana sinirliliği giderir. Örneğin sınav öncesi
bol bol yemelisiniz.

LİMON: C vitamininden dolayı canlandırıyor, algılama
yeteneğini artırıyor Dil öğrenme kursundan önce 1 bardak
limon suyu içmelisiniz.

YABAN MERSİNİ: Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyve...
Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlıyor.

Dikkat güçlüğü çekenler


SOĞAN: Aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı iyi
gelir, böylece kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi
alır

CEVİZ, FINDIK, FISTIK: Konferanslarda, konserlerde, uzun
araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken,
beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu
hareketlendiriyor.
Sanata eğilimi olanlar

ZENCEFİL: İçerdiği maddeler beynin yeni fikirler üretmesini
sağlıyor. Kan sulandığı için vücutta daha serbest akar
böylece beyin oksijenle beslenir

KİMYON: İnsanın aklına birden bir fikir getirtir. Aniden
bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan bir fincana iki tatlı
kaşığı dolusu kimyon koyarak bu çayı içmeliler.

Sinirli olanlar ise;
Kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı ve ay çiçeği
çekirdeği, et balık ve koyu yeşil sebzeler yemeliler...

10 adımda sağlıklı beslenme

1- Çeşitli besinler tüketin: Hiçbir besin tek başına
vücudumuzun ihtiyacı olan besin ögelerini içermez.
İhtiyacımız olan besinleri almak için her öğünde 4 ana
besin gurubundan önerilen miktarlarda almaya özen
göstermelidir. Yeterli ve dengeli beslenmek için gereken
protein, yağ, karbonhidrat vitamin ve mineral gibi besin
guruplarından bize gereken kadar kullanılmalıdır.

2- Boyunuza uygun vücut ağırlığınızı koruyun.
Bunun için enerji alımını enerji harcamanıza eşit olacak
şekilde ayarlayın.

3- Besinleri kayıpları önleyecek şekilde hazırlayın,
pişirin ve saklayın.

4- Kuru baklagiller, tam tahıllar, meyve ve sebze
tüketimini artırın.
Kuru baklagiller protein açısından zengindir. Tam tahıl
ürünleri, sebze meyveler ise, vitamin mineral, posa gibi
sağlık ögeleri içerir. Ayrıca birçok sebze ve meyve
hipertansiyon, kalp hastalığı ve kansere karşı koruyucu
özelliklere de sahiptir.

5- Beslenmenizde şeker miktarını azaltın. Saf şeker
dişlerimizin çürümesine neden olur. Kalp hastalıkları ve
şeker hastalıkları riskini artırır. Özellikle kalp
hastalığına yatkın kişilerin diyetlerindeki şeker miktarını
minimum düzeyde tutmaları tavsiye edilir.

6- Günlük tuz tüketiminde aşırıya kaçmayın. Aşırı tuz
tüketimi hipertansiyon, kemik erimesi ve mide kanseri
riskini artırır. Tuz yerine, lezzet verici olarak baharat
ve çeşitli otları kullanmayı deneyin.

7- Sigara kullanmayın.

8- Su tüketiminizi artırın. Her gün ortalama 8- 10 bardak
su içmelidir.

9- Öğün atlamamaya özen gösterin.

10-Doymuş yağ ve kolesterol tüketimini azaltın.

kireçlenmeye iyi gelen bitkiler


KİREÇLENME NEDİR?


Sık görülen bir eklem hastalığıdır. Eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve hatta kaybına neden olur.
Kireçlenme eklemlerin normal yapısını bozarak, ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, hareket sırasında eklemden çıtırtı sesinin gelmesi şeklinde bulgular verir. Orta ve ileri yaşta daha sıktır. Kadınlar daha yatkınlık göstermektedir.
Yapısal bozukluklar (Doğumsal veya sonradan travmatik hasarlar) kireçlenme riskini artırmaktadır.
Aşırı kilo, eklemleri sürekli zorladığından kıkırdak harabiyetini hızlandırarak kireçlenmeye zemin hazırlamaktadır. Romatizmal eklem hastalıkları ve eklem iltihapları da kireçlenmeye sebep olmaktadır.

Kireçlenme: Araştırmalara göre günde iki porsiyon (yaklaşık 20 adet) kiraz tüketenlerde, kireçlenme riski yüzde 15 oranında azalıyor.


- Damar kireçlenmesini önleyen şifalı bitkiler :
* Çay
* Ökseotu
* Ihlamur
Çayın Tanımı ve Faydaları :
Tanıtım :
# Çaygillerden bir ağaçcıktır.
# Yapraklarında tanen, legumin, esans ve teofilin vardır.
# Tesirli maddesi, teindir.
# Çay yaprakları fermantasyondan sonra kavrulursa siyah, önce kavrulursa yeşil çay elde edilir.
Faydaları :
# Aşırı miktarda olmamak şartıyla içilecek olursa bedeni ve zihni yorgunluğu giderir.
# Sinirleri uyarır.
# Mide tembelliğini giderir.
# İdrar söktürür.
# İshal ve dizanteriyi keser.
# Damar kireçlenmesini önler.
# Damar sertliği, kalp yetersizliği, kan kanseri, guatr, nefrit, kolera ve bağırsak hastalıkarında koruyucu ve tedavi edicidir..
# Haddinden fazla içilecek olursa çarpıntı, göğüs anjini, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluğa sebep verir.
# Şişmanlar, kalp, sinir, mide ve karaciğer hastaları, romatizma ve nikristen şikayet edenler, böbreklerinde kum veya taş olanlar, kabızlık ve yüksek tansiyondan yakınanlar, üremi veya albüminüri olanlar mümkün olduğu kadar az çay içmelidirler.

Kefir'in faydaları , Kefirin İnsan Sağlığı Üzerine Bilinen Etkileri

Atalarımızın çağlar boyu tükettikleri gıdalar arasında yer alan bir tür süt içeceği olan "kefir"i şimdi marketlerden temin edebilirsiniz. ..


Kefirin İnsan Sağlığı Üzerine Bilinen Etkileri

* Bebeklikten ergenliğe kadar; kemiklerin ve dişlerin oluşumu ile sağlıklı dokuların ve kasların gelişimini olumlu etkiler.
* Vücudun gelişmesi için gerekli olan vitamin, mineral ve protein desteğini sağlar.
* Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır.
* Aşırı çikolata, şeker ve sakız tüketen çocukların sağlık risklerini azaltır.
* Diş çürüklerini önler.
* Şekerin özümlenmesini sağlar ve şekeri enerjiye dönüştürür.
* İştah açar ve beslenmeye güçlü destek oluşturur.
* Asabi hastalıklarda rahatlatıcı görevi görür.
* İshale ve kabızlığa karşı etkindir.
* Kansızlığı önler ve kan bozukluğunu giderir.Tırnakları n sağlıklı kalmasını sağlar.
* Görme yeteneğini güçlendirir.
* Kesiklerin ve yaraların hızla iyileşmesini sağlar.
* Zekâ gelişimine önemli katkı ve zihinsel aktiflik sağlar.
* Astım ve alerjiye karşı direnç oluşturur.
* Çocukların büyümesinde doğal koruma ve güvenli beslenme sağlayan nefis bir süt içeceğidir.
* Büyümeye güçlü destek sağlar.
* Boy uzamasına ve sağlıklı gelişime yardımcı olur.
* Ergenlik dönemine pozitif etkinlik katar.
* Hormon dengesinin kuruluşuna yardımcı olur.
* İhtiyaç duyulan enerji için mükemmel destek verir.
* Zihinsel ve fiziksel gelişime benzersiz katkı sağlar.
* Beyin hücrelerini aktifleştirir ve beyinsel dinamizmi arttırır.
* Aşırı şişmanlamaya veya zayıflamaya karşı frenleyici görev üstlenir.
* Sindirim sistemini inşa eder ve tam beslenme sağlar.
* Sindirim esnasında protein sentezine olumlu yardım eder.
* Bağırsak florasını inşa eder.
* Böbrek fonksiyonları nı düzenler.
* Vitamin ve mineraller arasında işbirlikçi yapısıyla simbiotik çimento görevi görür.
* Cilt güzelliğine ve parlaklığına olumlu etkiler yapar.
* Ciltteki yağlanmayı ve kepeklenmeyi önler. Saçları kuvvetlendirir.
* İç ve dış kanamalarda kanamaları durdurmaya yardımcı olur.
* Yanıkların hızlı iyileşmesini sağlar.
* Dokuları tamir eder.
* Vücudun sıvı dengesini optimum seviyede tutar.
* DNA sentezini ve yenilenmesini olumlu etkiler.
* Hücrelerin oksijen almasında etkili görev üstlenir.
* Gençlik döneminin etkin, enerjik ve aktif bir dönem olmasında unutulmaz bir partnerdir.
* Gençlik ve dinçlik duygusunun sürekliliğini sağlar.
* Yorgunluk ve strese karşı koruyucu bir kalkandır.
* Cinsel fonksiyonları n devamlılığında aktiflik kazandırır.
* Vücudun bütün organlarının uyumlu ve senkronize çalışmasını düzenler.
* Kanı temizler, klosterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür.
* Damar sertliğini ve kalp krizi riskini önler.
* Uykusuzluğu giderir. Spor yapanlar için enerji deposudur.
* Ferahlatıcı hoş kukusu ve benzersiz tadıyla rahatlık verir, dinlendirir ve gevşetir.
* Yemeklerde keyfinize keyif katar.
* Hazmı kolaylaştırır.
* Diyet yapanlar için en ideal içecektir.
* Kilo aldırmaz ve beslenme sentezi oluşturur.
* Kemoterapi tedavisi sürerken vücudun güçlü kalmasını ve beslenmenin devamlılığını sağlar.
* Kas kasılmalarını ve krampları önler.
* Selülitlere karşı etkindir.
* Yağ dokularını çözümleyici fonksiyon içerir.
* Sindirim sistemindeki trafiği düzenler.
* Birçok hastalığın oluşumunu ilk başlangıçtan itibaren hemen önler.
* Başta üreme hormonları östrojen, progesteron, testesteron olmak üzere kortizon, ensülin, trioid, serotonin ve adrenal hormonları üzerine olumlu etkiler yapar.
* Mide asitleri ile salgıların düzenli ve verimli üretilmesine katkıda bulunur.
* Alkol alanlar açısından kaybolan vitaminlerin geri alımında tam bir takviye sağlar.
* Zehirlenmelere karşı kanı temizler.
* Vücuda giren siyanürü etkisizleştirir.
* Saç dökülmesini azaltır.
* Doğum kontrol hapı ve idrar söktürücü ilaç alanlara yardımcı olur.
* Antibiyotik ilaçlar vücuttaki tüm vitaminleri ve bakterileri öldürdüğünden; doğal savunma ve savaş ordularını kurarak doğal antibiyotik görevi üstlenir.
* Sinir sistemini sürekli reorganize ettiğinden çelik gibi güçlü yapı oluşturarak sakinlik ve rahatlık verir.
* Antioksidan özellikleri ile hücre yenilenmesine katkı sağlar.
* Menopoz dönemindeki riskleri azaltır.
* Aşırı yıpranmayı ve yaşlanmayı yavaşlatır.
* Damar sertliğini engeller.
* Uzun ve sağlıklı bir ömür trendine yönelik metabolizmanı n mimarıdır. Kemiklerin ve kasların güçlü kalmasına destek sağlar.
* Osteoporoz ve Alzheimer hastalığına karşı direnç oluşturur.
* Prostat ve bağırsak kanseri başta olmak üzere birçok kanseri önleyici etkisi olduğu bilinmektedir.
* Adale kasılmaları ile felce karşı etkindir.
* Ellerdeki titremeler ile bellek zayıflığını ve dikkat azalmasını önler.
* Kronik güçsüzlüğe karşı kuvveti arttırır.
* Sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklardaki uyuşma ile karıncalanmaları
azaltır.
* Görme zayıflığını ve katarakt oluşumunu engeller.
* Serbest radikallerin, ağır metallerin ve zehirli gazların vücuttaki olumsuz etkilerini azaltır.
* Kronik depresyona karşı olumlu iyileştirmeler yapar.
* Genç yaşlanmayı sistemize eder.
* Mutlu bir yaşlılık dönemi için vazgeçilmez doğal bir dosttur.

Aromaterapi


Aromaterapi

Aromaterapi, tamamlayıcı ve koruyucu hekimlik yöntemidir. Vücutta oluşan zihinsel ve fiziksel dengesizlikleri gidermek, vücut sağlığını ve zindeliğini korumak için kullanılır.

Aroma-Terapi, bitkisel aromalı yağların tedavi amacı için kullanılmasıdır. Aromaterapi çok eskiye dayanan bir tedavi yöntemidir. Köklerini Hindistan ve Çin uygarlıklarında görebiliriz. Mısırlılar ise aroma yağlarını mumyalamada ve ayinlerde kullanmışlardır. Bitkisel öz yağlar çok yoğun, aromatik kokulu, aktif ve kimyasal yapısı çok zengin uçucu sıvılardır. Bitkisel yağlar elde edildikleri bitki gruplarına bağlı olarak antiseptik antiviral etkilere sahiptir. Yatıştırıcı veya uyarıcı, ağrı giderici veya kas gevşetici, zehir atıcı, nefes açıcı, sinir sistemini dengeleyici, depresyon ve uykusuzluk giderici, hafızayı güçlendirici, hücre yenileyici gibi etkileri bulunur. Ayrıca spesifik rahatsızlık ve dengesizlikleri gidermede tedavi edici ve tamamlayıcı etkiler yaratır.

Bitkisel yağlar ilaç gibi spesifik bir organ veya sistemi etkilemez,bitkisel yağlar sorunlu bölgelere ulaşarak bir bütün olarak etki yaparlar. Yağ özleri bitkilerin hormonu sayılır ve bizim vücudumuzdaki hormonlara eş değerde bir görev üstlenir. Uçucu yağ özleri, elde edildikleri bitkilerin yapısına göre insan vücudunda iyileştirici etki yaratır. Aromaterapi tıbbi bir tedavi değildir ve hastalıkların tedavisi için kullanılmaz. Aromaterapi destekleyici etki yapar ve vücudun dengesine kavuşması için çalışır. Örneğin aromaterapi ile bir karaciğer hastalığını tedavi edemezsiniz,ancak aromatik terapi vücudun bütününe yöneleceğinden belli yağları kullanarak tüm vücut için olduğu gibi karaciğer içinde olumlu sonuçlar alabilirsiniz. Verdiği sonuçlar lokal olmaktan çok bütüne yöneliktir. Tıbbi müdahaleyi gerektirmeyen bir dizi problemleri gidermek veya tamamlayıcı etki yaratmak için çok yönlü iyileştirici etkileri vardır.

İnsanın ruhsal durumunu belirleyen beyindeki merkezler, koku merkezlerinin hemen yanında ve onunla bağlantıdadır. Bu da güzel kokuların nasıl olup ta bizi bu kadar etkilediğinin en önemli göstergelerinden biridir.

HANGİ SORUNLARDA AROMATERAPİDEN FAYDALANABİLİRSİNİZ ?
Stres
Anksiyete
Huzursuzluk, tedirginlik
Baş ağrısı/ migren
Eklem iltihaplanmaları/ romatizma
Deri şikayetleri,cilt sorunları
Regl sıkıntıları
Menopoz ile ilgili sorunlar
Solunum sorunları
Kulak, burun, boğaz sorunları
Selülit ve kilo problemi
Sindirim sorunları
Spor yaralanmaları, kas ve eklem rahatsızlıkları
Bel ve sırt ağrısı
Psikolojik sorunlar
Enerji azlığı, halsizlik
Aşırı gerginlik,uyku sorunları

HANGİ YAĞLAR NE İŞE YARAR?

BERGAMOT:Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiricidir. Egzama tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır. Ayrıca çayda lezzet ve koku verici olarak da kullanılır. Moral yükseltici ve sakinleştirici bir yağ olan bergamot, öfke ve hayal kırıklığını giderir, özellikle endişe ile oluşmuş depresyonda mükemmel sonuç verir.

LAVANTA:Ağrı keser, mikrop kırıcı; sakinleştirici, dengeleyici, tüm cilt sorunlarına birebir, baş ağrısı, böcek sokmalarına karşı, yanıkları iyileştiren, yatıştırıcı, huzursuzluk, korku, uykusuzluk, panik ve depresyon için çok yararlıdır. Parfümeri sanayiinde de kullanılır. İnfüzyon yoluyla antidepresyon ve uykusuzluğa iyi gelir. Vücuttaki kötü kokuları giderir, antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelir. Saçtaki sirkeleri gidericidir.

PAPATYA :Fiziksel ve ruhsal bir rahatlatıcı olan papatya, depresyon, korku, histeri ve gerilimi yatıştırır. Endişe içinde olanlar için yatıştırıcıdır. Tedirginlik, huzursuzluk,öfke ve sabırsızlık durumlarında sükunet verir. Bademcik ve diş iltihabında kullanılır. Cilt için oldukça faydalı bir yağdır.

OKALİPTÜS:
Kişiye konsantrasyon ve zihin açıklığı sağlar. Enerjilerin dengesiz olduğu durumlarda kullanılır. Kabızlık,öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, romatizma ve selülit de etkilidir. Bronşit,astım gibi akciğer hastalıklarında ve gribal enfeksiyonlarda kullanılır.

REZENE:Sıkıntılı zamanlarda güç ve cesaret verir. Stresli zamanlarda tepki olarak yeme sonucu oluşan oburluk ve alkolizm için kullanılır. Midevi rahatsızlıkları giderir, gaz söktürücü ve süt arttırıcı etkisi vardır. Yara iyi edici özelliğe sahiptir. Cildi besler ve pürüzleri giderir.

PORTAKAL YAĞI:Mide rahatsızlığını geçirir. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Cildi sıkıştırır. Sivilce ve aknelerin kurutur. Tonik olarak kullanılır. Kan dolaşımını düzenleyicidir. Sinir yatıştırıcıdır. Spazm çözücü ve ağrı giderici özellikleri bulunmaktadır.

YASEMİN YAĞI:Depresyona iyi gelir,endişe giderir,deri ve saçlar için yararlıdır ve cinsel gücü arttırır. Duygusal olarak dengeleyici ve yatıştırıcı özelliği vardır. Uyuşukluğa ve tembelliğe iyi gelir. Romatizma ağrılarında ve selülit giderici olarak kullanılır. Adet sancılarını dindirir.

KARANFİL YAĞI:Sinirleri uyuşturur. Antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir.

ARDIÇ:Antiseptik ve vücudu temizleyici özellikleri vardır. İdrar söktürür ve spazmları çözer. Romatizmal ağrılara iyi gelir. Eklem iltihabı ve ödem durumlarında faydalıdır.

NANE:Mide bulantısını keser. Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Sinirleri güçlendirir. Baş ağrısına iyi gelir. Selülit tedavisinde kullanılır. Anne sütünü arttırır. Bağırsak solucanlarını temizler. Yorgunluğa iyi gelir ve canlandırıcıdır. Sinüzit,baş ağrısı ve migrene iyi gelir.

BİBERİYE:Ağrı kesici ve antiseptik özellikleri vardır. Baş ağrısına ve zihinsel yorgunluğa iyi gelir. Hafızayı güçlendirir. İdrar söktürücü, gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve sinüzite, sarılık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır.

GÜL:Depresyon giderici,yatıştırıcı ve spazm giderici özellikleri vardır. Cinsel olarak uyarıcıdır. Uykusuzluğa ve sinirsel sorunlara iyi gelir. Cilt bakımında kullanılır. Alerjik ciltler, egzamalı ciltler ve açık yaralara iyi gelir. Regl öncesi sorunlara iyi gelir.

LİMON:
Antiseptik ve bakteri gelişimine engel olucu özellikleri vardır. Kişiyi canlandırır ve enerji verir. Varisler,mide ülseri,depresyon ve endişe duyguları üzerinde etkilidir. Boğaz ağrısı, mide yanması, kan temizlemede, böbrek taşında, bağ dokusu hastalığında kas kuvvetlendirir. Sivilceleri giderir. Cildi güzelleştirir. Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlar. Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler.

ÖKALİPTÜS:Böcek ısırıklarına çok iyi gelir ve etkili bir böcek kovucudur. Sinirsel ağrıları ve kas ağrılarını giderici özelliği vardır. Solunum yolu hastalıklarına iyi gelir. Romatizmal ağrılara iyi gelir. Kabızlık,öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, ve selülit etkilidir.

PORTAKAL:Mide rahatsızlığını geçirir. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Cildi sıkıştırır. Sivilce ve aknelerin kurutur. Tonik olarak kullanılır. Dengeleyici ve yatıştırıcı özellikleri vardır.

ADAÇAYI:az söktürücü, ter kesici, ,idrar arttırıcı etkileri vardır. Yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılmaktadır. Bebeklerde gaz gidericidir. Regl dönemi sıkıntılarına iyi gelir. Uyku verici ve iltihap giderici özellikleri vardır.

SEDİR :
Gerilimleri yatıştırır. Genellikle meditasyon aracı olarak kullanılır. Balgam söker,sakinleştirir ve gençleştirir.

DEFNE: Antiseptik ve gaz giderici özellikleri vardır. Terletici ve antiseptik özelliklere de sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder.

HAVUÇ YAĞI: ildin bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre yenileyici, idrar arttırıcı, kan temizleyici, kan yapıcı ve kolesterolü düzenleyici etkiye sahiptir. Karaciğer ve safrakesesine iyi gelir.

MELİSA: Terletici,kas gevşetici,sinirleri yatıştırıcı ve ateş düşürücü özellikleri vardır. Nefes darlığı ve astımda da kullanılır.

ÇAM: Balgam söktürücü,terletici ve antiseptik özellikleri vardır. Kaslarla ilgili ağrılara iyi gelir ve ferahlık verir. Astım,bronşit,soğuk algınlığı ve gut hastalığı için kullanılır.

SARMISAK:Mikrop öldürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Kanı temizler, kalp adalesini kuvvetlendirir. Siyatik varis, romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır. Ayrıca saç uzamasını sağlar, dökülmesini önler. Saçkıran hastalığına iyi gelir.

HİNDİSTAN CEVİZİ :
Hazmı kolaylaştırıcı, bulantı ve kusmayı giderici etkilere sahiptir. İltihaplanmaya karşı etkili olması nedeniyle haricen eklem ve kas ağrılarına ve romatizmaya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesinde de etkilidir. Ayrıca pastalara esans olarak kullanılır.

KAYISI:Akneleri temizler, cilde canlılık verir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Bağırsak solucanını öldürür.

MENEKŞE: Mikrop kırıcıdır. Cilt hastalıklarında kullanılır. Egzama ve saç dökülmesinde etkilidir. Kuru saçları nemlendirir, parlaklık ve canlılık verir.

Itır: Dengeleyici, sakinleştirici, her tür cilt sıkıntısı için faydalı, hormon dengeleyen, adet sıkıntılarına iyi gelen, bedenin su tutması ve selülit için etkindir.

GREYFURT : Kafa karışıklığı, kıskançlık ve hayal kırıklığı gibi olumsuz düşünce durumlarında ilaç olarak kullanılır. Greyfurt, bu durumları yok eder ve canlandırıcı karakteri ile kararsızlık, sürüncemede bırakma ve geçmiş için kaygılanma durumlarında fayda sağlar. Manik ve depresif arasında gidip gelen durumlarda yardımcıdır.

Not: Bu bilgiler doğal yöntemler niteliğindedir. Sağlık sorunlarınızda mutlaka doktora başvurunuz.

Şalgam Suyunun Faydaları‏


Şalgam Curiciferae familyasından Brassica cinsine ait bir bitkidir.Kökü ve
yaprakları için ekilir.Bileşiminde kalsiyum ve demir gibi madensel maddeler
ile A,C VE B grubu vitaminleri bulunur.Şalgam suyu yapımında maya olarak
genellikle ekşi hamur kullanılır.Şalgam suyu kırmızı renkli,bulanık,ekşi
lezzetli ve fermantasyon ürünü bir içecektir.
Şalgam Suyunun Faydaları:
Vitamin ve mineral miktarları yüksek olan bu hammaddelerden yapılan şalgam
suyunun insan sağlığı için şüphesiz pek çok faydaları vardır.
- İştahı açar,
- Laktik asit içerir,sindirimi kolaylaştırır.
- B grubu vitaminleri içerir,sinirleri yatıştırır.
- Mide ve karaciğere faydalıdır,
- Kalsiyum,potasyum ve demir içerir,kemik ve dişleri kuvvetlendirir.
- Afrodizyak özelliği vardır.
- 100 gramında 20 kalori olan şalgam,A-B-C vitamini içerir.Kalp,damar ve göz
sağlığı için faydalıdır.
- Vücuttaki toksinleri atmak,kolesterolden uzaklaşmak,stresten kurtulmak
için bolca yenip,suyu içilir.
- İdrar söktürücü,romatizma,nikris ağrılarına,mafsal şişliklerine,böbrek
kumu ve taşının dümsine,apse,dolama,kan çıbanı,donma,ergenlik
sivilceleri,egzama,göğsü yumuşatıcı,akciğer ve bronşları temizler,boğaz
iltihabına,pekliğe,şeker hastalarına verilir.
- Toksinleri atmaya yarayan,süt asidi,fosfor,kalsiyum,potasyum,stresi
önleyip sinirleri yatıştır.
- Şeker ve vitamin yönünden çok zengin olan şalgam arsenik,kalsiyum ve
madeni tuzlar içerir.Kansızlık için ideal bir ilaç olup,yaprakları da kökü
gibi kalsiyum demir,bakır ve iyot içerir.
- Vücutta şişliklerin üstüne konduğu gibi,el ve ayağı donanlara haşlanıp
lapası sürülür.
- Haşlanan suyu ile saçlar yıkandığında beyazlaşmayı önler.
- Kökünün haşlanıp içilmesi sindirim güçlüğünü giderir.Nikris hastalığına
iyi gelir.
- Akciğer ve bronşları temizleyen şalgam,pekliği giderdiği gibi bazı cilt
hastalıklarında da merhem gibi kullanılır.
- Yaşlıların ayak üşümelerini gidermek için; kalın,etlice soyulmuş,2 şalgam
kabuğu,1 çay bardağı ısırgan otu ile 1 litre suda haşlanıp haftada 2 gün
ayaklar bu suyla yıkanır.
alıntı

Bitkisel Yağlarin Faydalari




ACI BADEM YAĞI


Öksürük kesici idrar arttırıcı, kurt düşürücü ve şeker hastalığı için kullanılır. Kuru ve çatlak cilt bakımında etkilidir. Stres ve yorgunluk için masaj yağı olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:


Protein, Şeker ve amigdalin içerir.

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 2 damla damlatılarak günde 3 defa alınır. bilhassa bebeklerin kabızlıklarında badem yağı eşit miktarlarda bal ve pekmez ile karıştırılıp 4-5 saatte bir çay kaşığı verilir

UYARI: Yüksek miktarlarda alınması zararlıdır

SAKLAMA:

Serin, ışıktan uzak ve ağzı sıkıca kapalı olarak, çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanmalıdır.


ADAÇAYI YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır. astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 1 defa içilir. Yara üzerine direkt tatbik edilebilir.

UYARI: Günde 3 damladan fazla içilmez. Fazla kullanımı epilepsi ve krampa yol açabilir.


ANASON YAĞI

Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici,ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır. astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.

KULLANILIŞI:
2-10 Damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır.

UYARI: Daha yüksek miktarda alındığı zaman hafif bir sarhoşluk sonra uyku meydana getirir.


ARDIÇ YAĞI

Kalp yetmezliği soğuk algınlığı ve romatizmal hastalıklarda kullanılır. burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini arttırıcı özelliği vardır. Astım hastalarında ve idrar tutamayan çocuklarda faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.

KULLANILIŞI :
Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır.

Hamilelikte kullanılmamalıdır. Fazla alındığı taktirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olur.


ARDIÇ KATRAN YAĞI


Ardıçın özel türünden elde edilen ardıç katranı yağı tüm mantar hastalıklarında cilt kaşıntılarında sedef ve egzamada varis ve ağrılarında uyuz ve benzeri tüm cilt problemlerinde kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.

KULLANILIŞI:

Kullanılacak doku defne sabunu ile yıkanır. İnce tabaka halinde cilde sürülür.

BERGAMUT ESANSI


Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemin! kuvvetlendiricidir. Egzama tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır. Ayrıca çayda lezzet ve koku verici olarak da kullanılır.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 2-3 damla damlatılarak, günde 2 defa kullanılır. Haricen; cilde masaj yapılarak stres ve yorgunluğu giderici olarak kullanılır.


BİBERİYE YAĞI

İdrar söktürür gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve sinüzite, sarılık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır. Uykusuzluğu ve sinir sistemini düzenler. Kolestrolü denetler.

İÇİNDEKİLER:

Kamfer, terpen, tanen, reçine, acı maddeler, saponin, cholin, glikozit, organik asitler, kafur.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 2-3 damla damlatılır veya şekere damlatılarak günde 3 defa kullanılabilir. Sinüzite romatizmal ağrılara sivilceler üzerine sürülerek kullanılır.

BUĞDAY YAĞI

Hücre yenileyici, selülit için; yanık yara ve diğer cilt problemlerinde kırışıklıklarda etkili olarak kullanılır. Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için faydalıdır. Cilt lekeleri güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir.

İÇİNDEKİLER:

B vitaminleri ve mineraller içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen; günlük bir çay kaşığı kulllanılır. Haricen; Saç için friksiyon cilt için masaj şeklinde uygulanır.


CEVİZ YAĞI
Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir. Doğal nemlendiricidir. Saç diplerini ve saçları besler. Ayrıca romatizmaya iyi gelir. Güneşte bronzlaştırıcı olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

%70 civarında yağ taşıdığı saptanmıştır.

KULLANILIŞI:

Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır.

ÇÖREK OTU YAĞI


İdrar ve süt arttırıcı iştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir. Ayrıca astımı şeker, romatizma tedavisinde ve grip döneminde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun dirençli tutulmasını sağlar. Hemoroide faydalıdır. Saçı besler dökülmesini önler.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, saponinler, alkaloidler, nigellin ve connigellin içerir.

KULLANILIŞI:

Günde 3 defa 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak içilir.. Ayrıca saç dökülmesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde kullanılır.Sinüzit için sabah akşam buruna 1-2 damla damlatılır .


DEFNE YAPRAĞI YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve Antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.

İÇİNDEKİLER:

Cineol, evgenol, graniol ve pinenler içerir.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak. Günde 2 defa içilir. Parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır.

Gebelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeni ile cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.

DEFNE UÇUCU YAĞI

Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır. Gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Terletici ve antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 2 defa içilir. Haricen; parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır. (Gebelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.)



FINDIK YAĞI

Kuru ve yıpranmış ciltlere rahatlıkla uygulanır varis ve saçkıran hastalığı içinde faydalıdır. Doğum öncesi, Doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Sabit yağ, fosfor kalsiyum, protein ve şeker içerir.

KULLANILIŞI:

Masaj olarak kullanılır. Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır.


GÜL YAĞI

Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.

KULLANILIŞI:

Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır. Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır.


HAŞHAŞ YAĞI

Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır.Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.

İÇİNDEKİLER:

Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.Saça friksiyon şeklinde uygulanır.


HAVUÇ YAĞI


Ultraviole (UV) ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır . Cildin bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre yenileyici İdrar arttırıcı kan temizleyici kan yapıcı ve kollestrolü düzenleyici etkileri sahip olduğu bilinmektedir.Ayrıca ses tellerine faydalıdır. güneş yağları da bronzlaştırmayı kolaylaştırır.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ, şeker, A vitamini, karotin ve rezin içerir

KULLANILIŞI:


Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.


HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

Hazım kolaylaştırıcı bulantı ve kusmayı giderici etkiye sahiptir.İltihaplanmaya karşı etkili olması nedeni ile haricen eklem ve kas ağrılarına romatizmaya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesinde etkilidir. Ayrıca pastalarda esans olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Myristicin içerir.

KULLANILIŞI:

2-3 Damla bir fincan suya damlatarak kullanılır. Uygulanacak yere defne sabunu ile temizlenir. Bol miktarda yedirilerek tatbik edilir. Ayakta oluşan mantar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir. Masaj yapılarak cilt altında toplanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu ile dışarı atılmasını sağlar. tedavi

UYARI: Gebelikte kullanılmaz.

ISIRGAN TOHUM YAĞI

Saç dökülmesinde romatizma hücre yenileyici kan temizleyici, miyom küçültücü olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Potasyum tuzları, organik asitler, histamin ve asetilkolin içerir.

KULLANILIŞI:


Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak günde 2 defa kullanılır. Haricen cilde masaj yapılarak kullanılır. Saç diplerine friksiyon yapılır.


JOJOBA YAĞI



Cildi yumuşatır. Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için kullanılır.Kuru ciltleri nemlendirir. Akneleri giderir. kuru ve kırık saçları besler parlaklık verir. Saç şekillendirici olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:


Tohumlarında %50 oranında yağ içermektedir.

KULLANILIŞI:


Saçlara friksiyon yöntemi ile cilde masaj yapılarak kullanılabilir.


KANTARON YAĞI


Hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı özelliklere sahiptir. Ateş düşürücü etkisi vardır. Ülser ve gastritte iyileşmeyi hızlandırır. Bağırsak spazmlarını çözer. Bağırsak solucanlarını düşürür. Hemoroide faydalıdır. Yara ve yanıkları iz bırakmadan iyileştirir.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, rezin, acı maddeler (glikozitler), reçine, pektin ve kolin içerir.

KULLANIIŞI:


Günde 2 defa öğle ve akşam yemeklerinden önce 5-6 damla alınmalıdır. Hemoroide dıştan sürülür.

KARABAŞ YAĞI


Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliğine kollestrol ve şekere faydalıdır. uykusuzluğu giderir. balgam söker zindelik verir egzama yaralarına iyi gelir. Sivrisinek kovucudur.

İÇİNDEKİLER:


Kafur, fenkon, borneol ve sineol içerir.


KULLANILIŞI:

Günde 2 şer damla sabah akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır. Cilde sürülür.

KARANFİL YAĞI

Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir. Dişeti çekilmesi ve iltihaplarında faydalıdır. Haşere kovucudur.

İÇİNDEKİLER:

Uçucu yağ, sabit yağ ve tanen içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilir.Diş ağrılarında pamuk üzerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir.

Karanfil yağı cilde sürülmemelidir.


KAYISI YAĞI

Yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler. Cilde canlılık verir. Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıklıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Parazit problemlerinde kullanılır. Pastalarda esans olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, zamk, şekerler, organik asitler, saponin ve anonin içerir.


KULLANILIŞI:

Haricen cilde pamukla tatbik edilir. dahilen, bir fincan suya 3 damla damlatılarak kullanılır.


KEKİK YAĞI


Bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarına dişe eti iltihaplarına iyi gelir. kurt düşürücüdür. Alyuvar oluşumunu arttırır. Şeker hastalığına iyi gelir. Yara ve yanıklara antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelir.Gastrit gibi mide rahatsızlıklarına yardımcı olur

İÇİNDEKİLER:

Carvacrol, p-cymene, terphinene, caryophyllene, myrcene, linalool, thymol, terphinen-4-ol, thujene, pinene, camphene, borneol ve humulene içerir.

KULLANILIŞI:

2-3 damla yarım fincan suya katılarak veya şeker üzerine damlatılarak kullanılır. parmak uçlarıyla masaj şeklinde tatbik edilir.

Fazla miktarda dahilen kullanımı sakıncalıdır.



KETEN YAĞI


Menapoz sıkıntılarını giderir. Mide ağrılarını ve kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Sindirim sistemi iltihaplarında etkilidir. Zihin açıcıdır.

İÇİNDEKİLER:

Müsilaj, linamarin, doymamış yağ asitleri ve protein içerir.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir.


LAVANTA YAĞI


İdrar arttırıcı ve romatizma ağrıları dindirici etkileri vardır. Baş ağrısı stres ve kas ağrıları için iyi gelir ayrıca güve ve sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılır. Hassas ve yağlı ciltler için tavsiye edilir. akneleri ve vücuttaki kötü kokuları giderir. cilde sürüldüğünde ateşi düşürür. saçtaki sirkeleri gidericidir. Kozmetik amaçlı esans ve banyo yağı olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Pinen, cineol, borneol ve organik asitler içerir.

KULLANILIŞI:

Bir çay bardağı suya veya bir şeker parçası üzerine 3-4 damla damlatılarak alınır. ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır.

KAKAO YAĞI


İdrarı söktürür.Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar.Böbrek iltihabını giderir. Besleyici,uyarıcı,iştah açıcı ve kuvvet vericidir.Haricen basur memelerini,kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için kullanılır.

İçindekiler:Sabit yağ,tanen,nişasta ,şekerler,alkoitler(teobromin,kafein)
taşımaktadır.

KULLANILIŞI:

Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya
yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.

LİMON YAĞI

Ferahlık verir. Grip ve soğuk algınlığına karşı korur. Hafızayı güçlendirir. Boğaz ağrısı mide yanması kan temizleme ve böbrek taşında , bağdokusu hastalığında kas kuvvetlendirir. Diş etini kuvvetlendirir. Sivilceleri giderir. Cildi güzelleştirir. Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlar.Tonik olarak kullanılır. mikrop öldürücüdür.. Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler pastalara esans olarak kullanılır.

İÇİNDEKİLER:


Hesperidin, şekerler, C vitamini, müsilaj, malik ve sitrik asitler içerir.

KULLANILIŞI:

Balla tatlandırılmış suya 2 şer damla damlatılarak günde 3 defa gargara yapılıp yutularak kullanılır. Tonik olarak kullanımda bolca masaj yapılarak sürülür.


MELİSSA YAĞI


Yatıştırıcı, midevi gaz söktürücü terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Baş ağrısı ve migrende soğuk algınlığında , kas ağrılarında faydalıdır. Mide ülserine iyi gelir. Beyin damarlarını açar cilt temizliğinde cildi güzelleştirir.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, sitral, sitronellal ve linolal içerir

KULLANILIŞI:


Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bardağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.

MERSİN YAĞI


Yağlı tahriş olmuş ve iltihaplı ciltler için kullanılır. Hemoroid tedavisinde ve şeker hastalığına karşın etkilidir. Nefes açıcı özelliğe sahiptir. Gerginliğe ve uykusuzluğa iyi gelir. Adale kuvvetlendirici ve spor sakatlıklarında masaj için çok uygundur Astımlı hastalarda haricen infizyon şeklinde faydalıdır.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, şekerler, strik ve maınik asit gibi organik asitler içerir.

KULLANILIŞI:


Dahilen günde 1 fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen cilde masaj şeklinde kullanılır.

PAPATYA YAĞI


Duyarlı ve problemli ciltler için yaraları iyileştirici ve cildi besleyen özelliğe sahiptir. Bademcik ve diş iltihabında kullanılır.

İÇİNDEKİLER:

Tanen, flavon glikozitleri, bisabolol, arzulen, terepen ve salisilik asit içerir.

KULLANILIŞI:

Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak gargara yapılır. Cilde masaj şeklinde tatbik edilir.

İçilmesi sakıncalıdır.


PORTAKAL YAĞI

Mide rahatsızlıklarını geçirir. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Romatizmada faydalıdır. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Cildi sıkılaştırır. Sivilce ve akneleri kurutur. Tonik olarak kullanılır. Pastalara esans olarak kullanılır. Kan dolaşımını düzenleyicidir. Sinir yatıştırıcıdır.

İÇİNDEKİLER:

Şekerler, müsilaj, uçucu yağ ve bol miktarda C vitamini içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen yarım fincan suya 3 damla damlatılarak. Günde 3 defa kullanılır. haricen cilde masaj yapılarak sürülür.


REZENE YAĞI


Midevi şişkinlik, hazımsızlık rahatsızlıklarını giderir. Gaz söktürücü ve anne sütünü arttırıcı etkisi vardır.Yara iyileştirici özelliğe sahiptir. Cildi besler ve pürüzleri giderir.

İÇİNDEKİLER:


Anethol ve astragol gibi maddeler içerir.

KULLANILIŞI:

Dahilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen yara üzerine sürülerek kullanılır.

SARIMSAK YAĞI

Mikrop öldürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar hazmı kolaylaştırır. Kabızlığı giderir. Kanı temizler. Kalp adalesini kuvvetlendirir. Siyatik varis romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır. ayrıca saç uzamasını sağlar, dökülmesini önler, saçkıran hastalığına iyi gelir.

İÇİNDEKİLER:


Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz) vitaminler (A, B ve C), allicin ve sarımsağa özel koku veren kükürtlü yağ içermektedir.

KULLANILIŞI:


Bir fincan suya, 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa içilir. Cilde masaj şeklinde uygulanır.



TATLI BADEM YAĞI

Kuru ve çatlak ciltleri çok olumlu etkiler ve pürüzlerini giderir. Ayrıca saç besleyici olup dökülmesini önler. Kabızlık giderici özelliğe sahiptir.

İÇİNDEKİLER:


Protein ve şeker içerir.

KULLANILIŞI:


Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır. Kabızlık için günde 1 çay kaşığı içilir.

SUSAM YAĞI

Dahilen müshil, haricen ise özellikle kuru ciltlere kirpik, kaş ve saçlara rahatlıkla kullanılır. Şeker hastalığında da kullanılmaktadır. yanıklarda iyileştirme özelliği vardır.

İÇİNDEKİLER:

Oleik, palmitik, linoleik, stearik ve miristik asit içerir.

KULLANILIŞI:

Her sabah aç karnına bir çay kaşığı içilir. Müshil olarak ta bir çay kaşığı alınır. Cilde ve saça masaj şeklinde uygulanır.


ÇAM TEREBENTİN YAĞI


Solunum bel soğukluğunda ve idrar yolu hastalığında kullanılan etkili bir antiseptiktir. saçı besler. dökülmeyi önler kepeği gideriri. ve saçı kuvvetlendirir. Saç diplerinde mikro organizmaların oluşumunu engeller.

İÇİNDEKİLER:

Reçine asiti, kolofan ve pinen içerir.

KULLANILIŞI:


Günde 1-2 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak alınır. saç diplere masaj yaparak kullanılır. 200 gr lık şampuana 20 damla damlatılarak kullanılır.

Böbrekte tahriş yaptığından böbrek rahatsızlığı olanlar içmemelidir.


MENEKŞE YAĞI


Cilt hastalıkları, egzama, dermatit ve uyuzda kullanılır.Mikrop kırıcıdır. saç dökülmesine karşı etkilidir. Kuru saçları nemlendirir. Parlaklık ve canlılık verir. Kozmetik endüstrisinde kullanılmaktadır.

İÇİNDEKİLER:


Tanen, saponinler, flavon glikozitleri, vialamin ve emetin içerir.

KULLANILIŞI:


Cilde masaj yapılarak saça friksiyon şeklinde kullanılır.



YASEMİN YAĞI

Romatizma ağrılarında, cilt besleyici temizleyici ve selülit giderici olarak kullanılır.

Kullanılışı

Haricen; cilde masaj şeklinde uygulanır.

Banyo İçin Bitkisel Esanslar

Defne uçucu yağı
Okaliptüs yağı
Ardıç yağı

Limon yağı
Rezene yağı
Bergamut yağı

Melissa yağı
Lavanta yağı
Gül yağı

Adaçayı yağı
Biberiye yağı

Banyo suyuna beş damla karıştırılır. Bu su ile masaj yapıp yıkanır.


--------------------------------------------------------------------------

Saç Bakımı - Kuru ve Cansız Saçlar İçin

Badem yağı
Susam yağı
Defne gar yağı

Çörekotu yağı
Menekşe yağı
Zeytin yağı

Kekik yağı
Ceviz yağı
Hindistan Cevizi yağı

Karıştırılıp saç diplerine ve saça yedirilir. İstenildiği kadar bekletilip yıkanır. Haftada 2 defa yapılır.


--------------------------------------------------------------------------

Saç Bakımı - Yağlı ve Cansız Saçlar İçin

Portakal yağı
Çam Terebentin es.
Defne uçucu yağı

Biberiye yağı
Mersin yağı
Papatya yağı

Karıştırılıp saç diplerine ve saça yedirilir. İstenildiği kadar bekletilip yıkanır. Haftada 2 defa yapılır.


--------------------------------------------------------------------------

Bronzlaşma

Ceviz yağı
Kakao yağı
Kayısı yağı

Havuç yağı
Fındık yağı
Badem yağı

Birbirine karıştırılır, bütün vücuda sürülür. Güneşte bekletilir.


--------------------------------------------------------------------------

Cilt Bakımı İçin

Portakal yağı
Limon yağı
Kayısı yağı

Gül yağı
Buğday yağı
Papatya yağı

Havuç yağı
Jojoba yağı
Yasemin yağı

Islatılmış pamuğa 1 çay kaşığı dökülür. Losyon şeklinde cilde sürülür. 30 dakika sonra ılık su ile yıkanır.


--------------------------------------------------------------------------

Selülit Tedavisi


Zambak yağı
Keten yağı
Ardıç yağı

Portakal yağı
Buğday yağı
Nane yağı

Susam yağı
Yasemin yağı
Anason yağı

Rezene yağı
Lavanta yağı
Limon yağı

Biberiye yağı
Jojoba yağı
Yosunlu sabun

Selülitli bölgeye iyi bir masaj yapılarak sürülür. 2 günde bir yapılmalıdır. 1-2 saat sonra yıkanır.Hassas ciltler daha kısa bekletebilir. (Yosunlu sabunla yıkanır.)


--------------------------------------------------------------------------

Cilt Çatlakları

Kakao yağı
Gliserin yağı
Keten yağı

Badem yağı
Saf Zeytin yağı
Çörekotu yağı

Kantaron yağı
Kayısı yağı
Melissa yağı

Çatlayan kuruyan bölgeye masaj yapılarak yedirilir.


--------------------------------------------------------------------------

Masaj Yağları

Susam yağı
Alabalık yağı
Kekik yağı

Lavanta yağı
Nane yağı
Gliserin yağı

Ardıç yağı
Jojoba yağı
Biberiye yağı

Vücuda masaj yapmada kullanılır. Bütün vücut bu yağlarla ovulur.


--------------------------------------------------------------------------

Romatizma ve Ağrı Giderici Yağlar


Kekik yağı
Defne gar yağı
Alabalık yağı

Karanfil yağı
Pelesenk yağı
Susam yağı

Sarımsak yağı
Portakal yağı
Gliserin yağı

Çam Terebentin es.
Biberiye yağı
Okaliptüs yağı

Ağrıyan bölge önce kolonyalı mendil ile silinir. Sonra ağrı yağları iyice yedirilerek sürülür. Sıcak havlu ile sarılır. 2-3 saat sonra yıkanabilir.

--------------------------------------------------------------------------

Sinirsel Başağrısı (Migren)

Nane yağı
Pelesenk yağı
Papatya yağı

Kekik yağı
Lavanta yağı


Şakaklara ve alın bölgesine yağlar su ile yada ıslak pamuğa dökülerek (seyreltilerek) masaj yapılır.



ALINTIDIR...

Şifalı bitkilere yoğun ilgi

HAVALARIN soğuması ile birlikte nezle, grip, bronşit ve astım gibi hastalıklara yakalanmak istemeyenler, aktarlara yöneldi. Kırıkkale'de 30 yıldan bu yana aktarlık yapan ‘Hindistan Baharat' işletmecisi, 73 yaşındaki Asım Aksoy, ‘alternatif tıp' olarak bilinen şifalı bitkilere özellikle kış aylarında büyük ilgi gösterdiğini söyledi.
Şifalı  bitkilere yoğun ilgi

Baharatçı Asım Aksoy, deneyimlerine dayanarak kış mevsiminde grip, soğuk algınlığı, öksürük, astım ve bronşit gibi rahatsızlıklara önlem olarak halka ıhlamur, havlıcan, zencefil, karanfil, tarçın, ayva yaprağı ve elma kabuğu karışımlarından yapılan çayı tavsiye ettiğini söyledi. Aksoy, kuru öksürük, grip, bronşit gibi rahatsızlıklarda zerdecal tozu, zencefil tozu ve ilave özel baharatlarla bal karıştırılarak yenilmesinin iyi sonuç vereceğini açıkladı.

Kış mevsimiyle birlikte başgösteren romatizma ve kireçleme rahatsızlıklarından şikayet edenlere özel bitkisel yağ karışımından oluşan mamulü tavsiye eden Aksoy, yılların deneyimine dayanarak hazırladıkları ürünlerde kullandıkları şifalı bitkileri İl Sağlık Müdürlüğü’nden aldıkları izinle gerçekleştirdiklerini belirtti. Kimi hastaların doktor tavsiyesi ile geldiğini ifade eden 30 yıllık aktar Asım Aksoy, son dönemde yine yayın organları vasıtasıyla doktorların bu tür bitkileri halka önerdiğini belirtti.

Değişen hava sıcaklıkları nedeniyle özellikle kış günlerinde sık sık gribe yakalandığını belirten Mehmet Sert ise, bolca nane, ıhlamur ve papatya gibi şifalı bitkiler aldığını söyledi. Daha önce de doğal bitki kullandığını dile getiren Sert, şifalı bitki karışımlarının kış hastalıklarının panzehiri olduğunu belirtti.

Hangi bitki, neye iyi geliyor

KIRIKKALE'de aktar 73 yaşındaki Asım Aksoy, hangi bitkinin neye iyi geldiği konusunda şöyle dedi:

* Ada çayı: Bedeni güçlendirir, Kalp krizi tehlikesini azaltır. Lavanta çiçeği ile birlikte aşırı terlemelere iyi gelir. Güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir.

* Papatya: Ateş düşürücü ve mikrop öldürücü etkisi vardır. İştahı açar. Sinirleri yatıştırıcı özelliği mevcuttur. Bel ve baş ağrısı gibi rahatsızlıkları dindirir. Diş ağrısına da faydalıdır. Vücuda rahatlık verir.

* Zencefil: Bulantılara karşı çok iyi gelir. Migren ağrılarını önler. Migrenle ilgili bulantıyı önlemeye yardımcı olur. Kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir. Nezle ya da soğuk algınlığı belirtilerini yatıştırır.

* Ihlamur: Soğuk algınlığı ve gribe iyi gelir. Göğsü yumuşatır. Sinirleri yatıştırır ve rahatlatır. Kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olur. Uykusuzluğa iyi gelir. Sindirime yardımcı olur. İdrar söktürücüdür. Bağırsak ve böbrekleri temizler. Kansızlığı giderir. Terlemeye yardımcı olarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Bronşları açar ve balgamı söker. Burkulma ağrılarını hafifletir. Romatizmaya ve gut hastalığına iyi gelir.

* Nane: Kusmayı, mide bulantısını ve ağrısını önler. Grip, bronşit ve soğuk algınlığına iyi gelir, öksürüğü keser. Sinirleri yatıştırır. Vücuda rahatlık verir. Strese ve baş ağrısına iyi gelir. Ateşi düşürür. Sindirim sistemi ve mide için çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Ülsere ve mide yanmasına iyi gelir.

İncirin Faydaları

İncirin Faydaları


Enerji verir.

Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır.

Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması kandaki kollestrol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır.

Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir.

İncirin kurutulmuşu çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Balgam söktürücü, yumuşatıcı olarak kullanılır.

Ayrıca kış aylarında vücudun direncini arttırır,

Pek çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır.

İncirin bünyesinde şeker, albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt, fosfor ve unlu maddeler bulunur.

İnciri cevizle birlikte yerseniz hem vücudunuzu zehirlerden korur, hem de bronşite iyi gelerek öksürüğü keser. Nezle için de faydalıdır.

İnciri sütle ya da sirkeyle eğer oda olmazsa yalnızca zeytinyağına batırıp yiyerek basur şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz.

Sesiniz kısıldığında hemen bir inciri bir su bardağı kadar sütün içine koyup bir cezvede kaynatın. Ilık ılık bu şurubu için, çok yararını göreceksiniz.

Yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülür.

Yaşı kurusundan daha fazla tercihe şayan olan incir vücuda kuvvet verir. Anasonla beraber yenen incir hem kan yapar, hem de şişmanlatır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidirler.

Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler. Ayrıca kuru incir, boğaz ağrısı bronşit ve öksürüğe de faydalıdır.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze incirin içerdiği besin değerleri şöyledir: 80 kalori: 1,2 gr. protein; 20,3 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 0,3 gr. yağ; 1,2 gr. lif; 22 mgr. fosfor; 25 mgr. kalsiyum; 0,6 gr. demir; 2 mgr. sodyum; 194 mgr. potasyum: 20 mgr. magnezyum; 80 IU A vitamini; 0,06 mgr. B1 vitamini; 0,05 mgr. B2 vitamini; 0,4 mgr. B3 vitamini; 0,113 mgr. B6 vitamini; 6.7 mcgr. folik asit ve 2 mgr. C vitamini.

İncirin kurutulmuşunun yani kuru incirin besin değeri daha da artar. Bunları şöylece sıralayabiliriz; 217 kalori: 4 gr. protein; 55.3 gr. karbonhidrat: 0 kolesterol; 1,2 gr. yağ; 6.7 gr. lif: 163 mgr. fosfor: 138 mgr. kalsiyum: 4,2 mgr. demir: 640 mgr. potasyum: 91,5 mgr. magnezyum; 0,073 mgr. B1 vitamini ve 0,072 mgr. B2 vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

o Taze ve özellikle kuru incirin yenilmesiyle insan bedeninin hücreleri yenilenir. İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besindir. Sözgelişi, 100 gr. kuru incir yenilirse bedenin günlük gereksinimlerinden kalsiyumun %17’si, demir ve magnezyumun %30′u, fosforun %20’si, B1 vitamininin %5′i ve B2 vitamininin %4′ü alınmış olur.

İncir, içerdiği yüksek orandaki liflerle bedene giren kolesterolün kana karışmadan atılmasını sağlar.

Sindirimi kolaylaştıran incirin, bedeni bakterilere karşı koruyan etkileri de vardır.

İncir içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler: incirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlenir.

İncir, içerdiği ‘benzaldehit’ adlı maddeyle kanserli hücrelerin büyümesini önler, kansere karşı etkili olur.

Kuru incirden hazırlanan infüzyon, özellikle çocuklarda korkusuzca kullanılabilen etkili bir müshildir: Bunun için iki -üç kuru incir doğranır. Üzerine kaynar su dökülerek 10-15 dakika demlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.

Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir: Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür.

Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.

Kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir: Körpe incir yaprakları, havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı kaşığı kurumuş yaprak bir bardak suda 30 dakika kadar kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite karşı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.

Kurutulmuş sebzeler köyden kente indi

Kurutulmuş sebzeler köyden kente indi

Kurutulmuş sebzeler köyden kente indi

SEVİNÇ ÖZARSLAN
“Yazın konserve yapmadım, dipfrize de sebze koymadım. Ben şimdi ne yemek yapacağım?” diye dertlenmeyin. Artık yaz sebzelerinden yapılmış nefis sofralar kurabilirsiniz. Nasıl mı?

Anadolu insanının yıllardan beri mutfağından eksik etmediği kuru sebzeler büyük şehirlerde trend oldu. Köylü kadınların yazın evlerinin balkonunda kuruttuğu patlıcanlar, fasulyeler, biberler, kabaklar, bamyalar, domatesler; kentlerde çarşılarda, baharatçılarda, semt pazarlarında hatta bazı büyük marketlerde satılıyor. Sağlıklı beslenme bilinci sayesinde kışın üretilen hormonlu sebzelerin yerini artık kurutulmuş yiyecekler aldı. Kuru sebzelerin trend olmasında sağlıklı ve lezzetli olmasının yanı sıra kolay pişmesinin de önemli payı var.

Kurutulmuş sebzeler geleneksel Anadolu mutfağının bir parçası. Özellikle doğu ve batı bölgelerinde yaz aylarında her evin balkonunda iplere dizilmiş sıra sıra patlıcanlar, fasulyeler, biberler, kabaklar, bamyalar kurutulur, kış gelince de dolması, kavurması yapılır ya da çeşni olarak yemeklerde kullanılır. Bir de kışa hazırlık için konserveler kurulur(du). Boy boy kavanozlara kurulan konservelerle kilerler dolar taşar(dı). Derin donduruculu buzdolapların çıkmasıyla konserve geleneği bir nebze rafa kalkmış olsa da sebzeler hâlâ kurutulmaya devam ediyor. Anadolu insanının yıllardan beri mutfağından eksik etmediği kurutulmuş sebzeler, büyük şehirlerde son yıllarda keşfedildi, daha doğrusu kadınlar tarafından mutfaklarda daha çok kullanılmaya başlandı. Sağlıklı beslenme kültürü ve seralarda yetişen yaz sebzelerinin kışın reyonlarda satılması, hormonlu yiyeceklerin zararlarının herkes tarafından iyice ezberlenmesi bu trendde büyük rol oynuyor.

Beşiktaş’taki Kırkambar, şifalı otlar ve baharatlarıyla tanınan bir dükkan olmasına rağmen birkaç senedir kurutulmuş sebzelere de raflarında önemli ölçüde yer ayırıyor. Sahibi Bahri Kılıç, kurutulmuş sebze sektörünün son yıllarda çok geliştiğini, iç piyasada ve yurt dışından bu sebzelere büyük bir talebin olduğunu söylüyor. Sebzelerin trend olmasında önemli etkenlerden biri de mutfakta hem kolaylık sağlaması hem de zamandan kazandırması. Patlıcanı, kabağı birkaç dakika suda haşla, içini doldur, dolma yap ya da kavurup yoğurtlu sosla karıştırıp hemencecik masanı donat… Ayıklanması epeyce zaman alan taze bamyanın yemeğini, kuru bamya ile yapmak ise çok pratik. Kurutulmuş hazır vitaminli bu sebzelerin cazip bir damak tadı sunması da işin en keyifli kısmı. Bu sebzelerin yanı sıra bir de çorbalara, makarnalara, pilavlara garnitür olarak kullanılan kurutulmuş toz sebze karışımı var. Bahri Kılıç, 15 çeşit sebzenin bir araya getirilmesinden oluşan bu karışımı piyasaya ilk kendisinin tanıttığını söylüyor. Kırmızı pancar, havuç, domates, biber, kabak, patlıcan, pırasa, yeşil soğan, kuru soğan, dereotu, maydanoz, nane, brokoli, kereviz ve sarımsaktan oluşan bu karışımı Kılıç’a göre en hamarat kadın bile, bir araya getirip aile fertlerine sunamaz.

Sebzeler nasıl kurutuluyor?

Güneş enerjisiyle balkonlarda kurutulan sebzeler, fabrikalarda özel fırınlarda “şok kurutma” yöntemle kurutuluyor. Güneş ısısı ile kurutulan gıdaların, fırınlarda kurutulan sebzelere göre besin değeri daha yüksek. Ancak teknoloji buna da çare bulmuş. Her sebze ayrı fırınlarda kuruluyor; çünkü her bir sebzenin vitaminlerini kaybetmemesi için farklı bir kuruma ısısı var. Yenice Gıda Pazarlama şefi Recep İpek yapılan işlemleri şöyle aktarıyor: “Ürün tarlalardan alındıktan sonra ayıklanıyor, su dolu havuzlarda el değmeden yıkanıyor. Daha sonra raylı sistemlerle 40 tavalık elektrikli fırınlara veriliyor. Her ürünün besin değerini kaybetmeden kuruması için belli bir sıcaklık derecesi var. Gerekli sıcaklığa ulaşıp sebzeler kuruyunca fırın otomatik olarak ürünleri dışarıya çıkarıyor. Böylece besin değerleri aynen korunuyor.” Kurutulmuş sebzeleri İstanbul’un hemen her yerinde yavaş yavaş çoğalan Malatya-Elazığ pazarlarında, mahalle aktarlarında, Mısır Çarşısı’nda ve civarında bulabilirsiniz.

Çerezlerin yerini de kuru meyveler aldı

Kış akşamlarının en vazgeçilmez yiyeceklerinden biri de hiç şüphesiz çerezler. Çekirdek, ceviz, fındık, fıstık ve bademin her türlüsüne çayın yanında kimse yok demez. Ama bir yandan sivilcelerle problemi olanlar ya da kolesterol ve kilolarıyla baş edemeyenler için çerezler pek cazip bir yiyecek olarak görünmüyorlar. Onların yerini yine aktarlarda ve özellikle Mısır Çarşısı’nda satılan meyve kuruları aldı. Yani kış akşamlarının çerezi, kurutulmuş meyveler oldu artık. Çünkü muzdan kiviye, hindistancevizinden mangoya kadar pek çok meyvenin kurutulmuşunu bulabiliyorsunuz. Özel yöntemlerle kurutulduğu için besin değerini koruyan bu meyveler renkli görünümleriyle de iştah kabartıyor. Dut, erik, üzüm, incir gibi zaten yıllardan beri kurutulan bu meyvelere yeni eklenenler arasında çilek, ananas, elma, kavun, erik, yaban mersini, fezalist, zencefil, papaya, kumkuat, mango, guava var. Kumkuat ve guava gibi adını hiç duymadığınız ‘bu meyveler de ne’ diyebilirsiniz. Kuru meyvelerin pek çok Uzakdoğu ülkelerinden ithal ediliyor.

***

Kurutulmuş sebzelerde C vitamini dışında bütün vitamin ve mineraller bulunur

Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli: Kurutulmuş meyve ve sebzeler, içerdikleri yüzde 80-95 oranındaki suyun yüzde 10-20 oranlarına düşürülmesi ile elde edilirler. ‘Kurutma’ işlemi sonrası, C vitamini dışında bütün minerallerin korunduğu kuru meyve ve sebzeler, vücudu yüksek antioksidan potansiyelleri ile öncelikle serbest radikallere karşı korurlar. Sebze ve meyveler vitamin ve minerallerin önemli kaynaklarıdır. Vitamin ve mineraller hastalıklara karşı bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayan, vücutta metabolik süreçlerin normal devam edebilmesi açısından gerekli olan, enerji dengesinde rol alan, eksikliklerinde ciddi sağlık problemlerine yol açabilen önemli besin öğeleridir. Her biri farklı özelliklere sahip olan vitamin ve minerallerden tam yararlanmak için besinlerin saklama, hazırlama ve pişirme şartlarına dikkat edilmelidir. Sebzeleri oda ısısında ve oksijenle temas edecek şekilde bekletmek vitamin kayıplarına neden olur. Yazın bol olan sebze ve meyveler kış mevsiminde de tüketilebilmek amacıyla kurutulmakta, böylece uzun süre bozulmadan saklanabilmektedir. Doğru yöntemlerle kurutulduğunda kış mevsimi için kurutulmuş sebze ve meyveler önemli besinlerdir; ancak direkt güneş ışığına maruz bırakılarak kurutma işlemi yapıldığında besinlerde vitamin kayıpları olur.

Kahve,çikolata,kırmızı biber ve zeytinyağı üzerine..

Kahve,çikolata,kırmızı biber ve zeytinyağı üzerine..

Kahvenin zararı kadar yararı da var
Aslında antioksidan içeren besinler içerisinde listenin en başında kahve geliyor. Bununla beraber işlenmiş kahve, işlenme süreci sırasında içeriğindeki antioksidan değerlerini kaybetmiyor.

Kardiyovasküler hastalıkların, kanserin ve diyabetin de içinde bulunduğu kronik bazı hastalıklardan kaçınmanın en iyi yollarından biri antioksidanlar açısından zengin bir beslenme düzenine sahip olmaktır. Ama ne yazık ki bir çoğumuz antioksidan değerleri açısından çok zengin olan sebze ve meyvelerden yeteri kadar tüketmiyoruz.

KAHVE ANTİOKSİDAN AÇISINDAN ZENGİN

Öyleyse antioksidanları başka hangi yiyecek içeceklerden alıyoruz tahmin edebilir misiniz? Kahveden hoşlanıyorsanız yalnız değilsiniz. Yapılan istatistiksel araştırmalarda Amerika nüfusunun yüzde 54'ten fazlasının her gün kahve içtiğini gösteriyor. Bu oranla beraber Almanya, Avusturya ve Finlandiya da ise günde iki kahve veya daha fazla içildiği belirtiliyor.
Kahve tüketimi ile ilgili yararlar çok çeşitli olabilir. Bu konuda yapılan derin araştırmalar daha henüz başlarda bile olsa, kahve tüketiminin sağlıklı getirileri olduğunun belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor.

KAHVENİN BAZI YARARLARI

Parkinson Hastalığı riskinin azalması : Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40'a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmaktadır.

Tip 2 Diyabet riskinin azalması: Bunun olması aşırı kahve tüketimi sonrasında meydana gelmektedir. Bu ise sağlık açısından önerilen bir durum değildir. Çok fazla kahve tüketmenin getirdiği riskler bu yararın önüne geçmektedir ve aşırı kahve tüketiminden kaçınılmalıdır.
Karaciğer kanseri riskinin azalması: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Siroz, karaciğerin iltihaplanıp yara oluşumuna neden olan bir çeşit karaciğer hastalığıdır. Eğer kahvenin sağlıklı yararları varsa da bunların nereden geldiği net olarak bilinmemektedir. Kahve sadece antioksidanlar içermez, aynı zamanda kafein ve daha araştırılmamış diğer bileşenleri de içerir.

Kahvenin içinde bir çok uyarıcı var. Filtre edilmemiş kahve kan yağlarının değerlerini arttırabilir, aşırı kafein tüketimi ise kafeine karşı hassas kişilerde sorunlar yaratabilir. Bir fincan kahvede 72 ile 130 miligram arasında kafein bulunmakta. Bu oran kahve çekirdeğinin çeşidine ve pişirilme yollarına göre değişkenlik kazanmakta.

YARARI DA VAR ZARARI DA

Yani kahve içmek hem yarar hem de zarar getirebilen bir çeşit değiş tokuştur. Eğer halihazırda kahve içmiyorsanız, içeriğindeki antioksidanlar yüzünden bu alışkanlığı edinmenize gerek yoktur. Eğer kahve içen biri iseniz, bu sizin meyve ve sebze yemeyi kesmeniz anlamına da gelmez. Son olarak, kafein içeriği bakımından ölçülü içildiğinde sağlıklı ve yararlı olabilir.

Meyve ve sebze yemekten vazgeçmeyerek, günlük kahve miktarınızı bir veya iki fincanla sınırlayın. Günlük önerilen kafein miktarı olan 250 miligramdan fazla almamaya dikkat etmelisiniz.

Kahve,çikolata,kırmızı biber ve zeytinyağı üzerine..

Kansere karşı kırmızı biber

Acı kırmızı biberin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, özellikle kanser hücrelerini yok eden özelliği, İngiltere'de yapılan bir araştırmayla bir kez daha doğrulandı.

Nottingham Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, jalapeno biberinin (acı kırmızı biber) içinde bulunan `kapsaisin` maddesinin, hücrelerin enerji üreten ısı odası mitokondriye saldırarak, kanser hücrelerinin ölümünü tetiklediği belirlendi.

Araştırmaya göre, kapsaisindeki molekül ailesi vaniloidler, kanser hücrelerindeki protein gelişimine engel olarak `apostosis`i veya hücre ölümünü tetikliyorlar. Vaniloidler, bunu yaparken, etraftaki sağlıklı hücrelere zarar vermiyorlar.

Kapsaisin etken maddesini akciğer ve pankreas kanser hücrelerinde deneyen bilim adamları, bu etken maddenin tümörlü hücrenin tam kalbine saldırdığını belirterek, `Tüm kanserlerin (Aşil topuğunu) keşfettiğimizi düşünüyoruz` diye konuştular.

Araştırmaya başkanlık eden Timothy Bates, kanserli hücredeki mitokondrinin biyokimyasal yapısının normal hücrelerdekinden çok farklı olduğunu kaydetti.

Bates, bir doz kapsaisinin bir kanser hücresinin apostosise girmesine yol açtığını, ancak normal hücrede bu sonuca yol açmadığını belirterek, `Bu, kanserli hücreleri doğuştan diğerlerinden ayıran ve savunmasız olduğunu gösteren bir durum` dedi.

Türkiye'de sıklıkla tüketilen acı kırmızı biberde de yoğun olarak bulunan alkaloid madde kapsaisinin başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorununda olumlu etkiye sahip olduğu hekimlerce daha önce dile getirilmişti.

TÜRKİYE VE ABD'DEKİ ÇALIŞMALAR

Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi'nde geçen yıl yapılan bir araştırmada da acı kırmızı biberde yoğun olarak bulunan alkaloid madde kapsaisinin, kanser başta olmak üzere birçok sağlık sorununda olumlu etkiye sahip olduğu belirlenmişti.

Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necat Yılmaz, çalışmalarının sonuçlarına göre, kırmızı biberin içerisinde bol miktarda bulunan kapsaisin maddesinin insan sağlığı üzerine birçok olumlu etkiye sahip olduğunu belirlediklerini ifade etmiş, `Ağrı kesici ve iltihap çözücü etkisini P- maddesi yok ediyor, kanser önleyici etkisini ise içindeki kırmızı karotenoid maddesi sağlıyor. Ayrıca kırmızı biber kolesterol düşürücü, mide asidini düzenleyici ve mikrop öldürücü etkilere sahip. Sanıldığının aksine kırmızı biber zayıflatıcı etki de gösteriyor` diye konuşmuştu.

Yılmaz, bu faydaların sağlıklı kurutulmuş ya da taze yenilen kırmızı biberde görüldüğünü bildirmişti.

ABD'nin Los Angeles kentindeki Cedars-Sinai hastanesi Kanser Enstitüsü ve Kaliforniya Üniversitesi' nde yapılan bir başka araştırmada da kırmızı biberin içinde yoğun olarak bulunan ve acılığını veren kapsaisinin, prostat kanseri hücrelerini yok eden etkisi ortaya çıkarılmıştı.

Los Angeles'taki Cedars-Sinai Hastanesi Kanser Enstitüsü ve California Üniversitesi' nde yapılan araştırmaya göre, acı kırmızı biberde yoğun olarak bulunan alkaloid madde kapsaisin, kanserli prostat hücrelerine enjekte edildiğinde, bunların parçalanarak yok olmalarını sağlıyor.

İSOT-CAPSİCUM- ANİTUM

Türkiye'de isot (ısı otu), bilim çevrelerinde ise `capsicum anitum` adıyla bilinen kırmızı acı biber, sevilerek tüketilen ve kültürü yapılan bir bitki.

Anavatanının Meksika olduğu sanılan ve Azteklerin yazılı belgelerinde söz ettikleri kırmızı acı biber, Avrupa'ya 15. yüzyılın sonlarında geldi, 16. yüzyılda kıta ülkelerine ve Osmanlı topraklarına yayıldı.

Kırmızı biberi en çok tüketen ülkelerden olan Hindistan'a ise bu bitki 17. yüzyılda Portekizliler tarafından ulaştırıldı. Hint ve Meksika mutfağında çok sık kullanılan kırmızı acı biber, Türkiye'de en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilmekte ve tüketilmekte. L.T. Tresh adlı bilim adamı, 1846 yılında bibere acılığı veren maddenin kristal yapısında olduğunu tespit ederek, adını `capsaicin-kapsaisi n` koymuştu.

Kahve,çikolata,kırmızı biber ve zeytinyağı üzerine..

Çikolata hakkında bilmedikleriniz

Bugüne dek yapılmış tüm araştırmaların sonucuna göre derlenen çikolata dosyası, 'Çikolata yararlı mı, zararlı mı' tartışmasına da noktayı koyuyor.
Guardian gazetesi çikolataya ilişkin bilinmeyenleri açıkladı...

* Kolesterolü artırmıyor:
Çikolatada yer alan yağ, doymuş yağ yani 'iyi yağ' olarak biliniyor. Bu yağ vücuda girdiğinde kötü kolesterol artışına sebep olmuyor hatta düşmesine yardımcı oluyor. Ancak bu günde bir gofret yiyerek kolesterolünüzü düşürebilirsiniz anlamına gelmiyor. Çünkü bu tür çikolata barları sadece yüzde 20 oranında kakao yağı içeriyor. Çikolata ne kadar siyah olursa içerdiği kakao yağı miktarı da yüksek oluyor. Bu da kolesterolü düşürmesi anlamına geliyor.

* Kalbi koruyor:
Çikolata, kırmızı şarap ve yeşil çayda bulunan ve kalbi koruduğu tespit edilen Flavonoid maddesini içeriyor. Bu maddenin antioksidan etkisinin de kalbi koruduğu Amerikan Kalp Vakfı tarafından kanıtlanan bir gerçek. Ancak çikolatada yer alan antioksidan miktarı sebze ve meyvelerde bulunanlara göre çok daha az.

* Vitamin deposu:
Çikolata, E ve B vitaminleri, demir, magnezyum, potasyum yönünden zengin bir gıda. Bu nedenle vücudun ihtiyaçlarının karşılanması açısından da zengin bir kaynak.
* Aşk etkisi yaratıyor:
Çikolatanın afrodizyak etkisi de bilinen bir gerçek. Ayrıca çikolata içerdiği phenylethyamine maddesiyle 'aşk etkisi' yaratıyor. Yani yiyen insan daha kolay aşık oluyor.

ZEYTİNYAĞI

Başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede zeytinde ve yapraklarında bulunan "oleuropein" , ayrıştırılarak tablet haline getirilip kansere karşı kullanılıyor. Hücreleri yenileme özelliğine sahip zeytinyağı aynı zamanda yaşlanmayı da geciktiriyor. Bu yüzden zeytinyağı butikleri şimdilerde cazibe merkezi haline geldi.

Eğer öykü en heyecanlı yerinde bitmeseydi, Donkişot yeldeğirmeniyle boşuna savaştığını anlar ve doğanın gönlünü almak için ona zeytin dalı uzatırdı. Oysa o, 8 bin yıldır fark etmemiz için sabırla sırasını bekliyordu. 2 bin yıl önce de bize ısrarla onu anlatmaya çalışan Hipokrat'ın sakalı var mıydı hatırlamıyorum; ama "yediğin ilacın, ilacın yediğin olsun" dediğini tıp ve tarih kitaplarından biliyorum. Dünyanın en gelişmiş ülkesinde yaşasak bile yanı başımızdaki şeyleri uzakta arama konusunda dünyanın en ısrarcı canlılarıyız.

Bilmeyince kendimizce anlamlar bulmaya da pek meyilliyiz, kimseye kızamıyorum aslında. Yedi-sekiz yaşında bir çocukken Walt Disney Ansiklopedisi' ni okuduğum zamanlarda Yunan mitolojisindeki isimlerden benim de kafam karışıyordu. Kendimce, "Bu antik Yunanlılar da ne antikalarmış. Bak şu Hera'ya başka işi gücü yok galiba. Niye hareket ettikçe yeri göğü tutan kokusuyla zeytinyağını sürüyor ki? Afrodit'ten hiç akıl almıyor mu, o ne güzel gül yağını tercih ediyor, zevksiz kadın diye düşünüyordum. Şimdi aradan yirmi beş yıl geçti ve şimdi ben de 'aferin Hera'ya' diyorum. Neden? Çünkü artık ben de faydasının saymakla bitmeyeceğini öğrendim. Şimdi biliyorum ki, zeytinde ve yapraklarında bulunan "oleuropein" adlı doğal madde özel bir ayrıştırma yöntemiyle başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede tablet haline getirilip kansere karşı yapılan ilaçlarda kullanılıyor. İstiyorum ki, oleuropein zengini zeytinin, aynı zamanda hücreleri yenileme özelliğiyle yaşlanmanın etkilerini geciktiren mucizevî bir ürün olduğunu, Batı ülkelerinde zeytinden yapılan tablet şeklinde ilaçların antibiyotik gibi satıldığını siz de bilin ve kullanın.

Zeytinyağı hakkında bilmeniz gereken herşey
Piyasadaki zeytinyağı türleri

Natürel zeytinyağları: Zeytin ağacı meyvesinden, doğal özelliklerini değiştirmeyecek bir sıcaklıkta sadece mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen, berrak, yeşilden sarıya değişebilen renkte, kendine özgü tat ve kokuda olan doğal halinde gıda olarak tüketilebilen yağlardır. Natürel zeytinyağları kendi içinde 3 grup altında piyasaya verilirler.

a) Natürel sızma zeytinyağı: Kokusu ve tadında kusur olmayan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 1 olan natürel zeytinyağıdır. Natürel sızma zeytinyağı, her tür yemeklere uygun olmakla beraber salatalar için idealdir.

b) Natürel birinci zeytinyağı: Kokusu veya tadında çok hafif kusurları bulunabilen, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 2 olan natürel zeytinyağıdır.

c) Natürel ikinci zeytinyağı: Kokusu veya tadında tolore edilebilen kusurları bulunan, serbest asitlik derecesi (oleik asit cinsinden) en çok % 3,3 olan natürel zeytinyağıdır.

Zeytinyağının diğer sıvı yağlardan farkı nedir?
Zeytinyağının; ayçiçeği, soya, pamuk çekirdeği, mısırözü gibi bitkisel yağlardan en önemli farkı, hiçbir kimyasal işleme tabi tutulmadan ve yabancı katkı maddesi içermeden doğal olarak üretilmesidir.

Son kullanma tarihi geçen zeytinyağını ne yapmak gerekir?
Son kullanma tarihi geçmiş zeytinyağının sağlığa direkt bir zararı yoktur; fakat tadında acılaşma görülebilir. Bu da midenizi rahatsız edebilir.

Zeytinyağı donar mı?
Zeytinyağı soğukta muhafaza edildiğinde donar. Bu özellik, zeytinyağının kalitesi ve saflığının göstergesidir. Bu nedenle oda sıcaklığında muhafaza edilmesi gerekir. Donan yağ, oda sıcaklığında eski haline gelir ve özünde bir kayıp olmaz.

En iyi zeytinyağı hangisidir?
Zeytin, bulunduğu iklimin özelliklerini ve toprağın özelliklerini tadına, kısaca aromasına yansıtan bir bitkidir. Bu nedenle aynı yerde yetiştirilse bile her yılın mahsulünün aroması birbirinden farklı olabilir. Yine tatım sırasında zeytindeki çok bilinen ceviz, badem, elma, kekik, kızarmış ekmek gibi farklı koku ve tadlarını algılayabilirsiniz. Kuzey Ege-Edremit Körfez bölgesi zeytinlerinden elde edilen zeytinyağlarını n veya asit oranları düşük natürel sızmaların, üretim zorluğu ve rekolte azlığından ötürü daha makbul oldukları konunun uzmanları tarafından söyleniyor. Özetlemek gerekirse iyi-kaliteli ve taze bir zeytinyağı, genizde çok az yanma ve acılık hissi oluşturur. Ayrıca tadım sırasında "sabuni kokması, aşırı acı olması; küf, metal, oksit, rutubet kokusu almanız ve damağınızda çamurlu tortu hissi uyandırması ürünün kusurlu olduğunu gösterir.

Tadımı nasıl yapılır?

Son günlerde sayısı hızla artan zeytin-zeytinyağı butiklerinde kendi zevkinize göre yağları tadabilir ya da farklı alternatiflerde küçük boylarda ürünleri satın alarak evinizde de tadabilirsiniz. Tadım yaparken unutmamanız gereken ise insanın koku hafızasının ilk sefer için en fazla beş eksi iki ya da beş artı iki tatla sınırlı olduğudur. Yani en az üç en fazla yedi çeşidi aklınızda tutabileceğinizi düşünerek en fazla tatmak istediğiniz yağlardan başlayarak tadıma geçin. 'Nasıl ayırabileceğim' diye düşünüyorsanız sızma yağları "meyvemsi", "zeytinimsi" koku ve tadından ayırabilirsiniz. Erken hasatlarda ve özellikle yeşil zeytin sızmalarında ise zeytinimsi koku yoğundur. Ağzınıza direkt zeytin tadı gelir. Ne tok ne de aç olduğunuz bir saatte öncesinde sigara içmeden tatmak istediğiniz yağı içine konulduğu kabın çevresinde hafif döndürerek çalkalayın. Elinizi bardağın üzerinden çekerek yağın aromasını koklayın. Ardından küçük bir yudum alıp ağzınızda iyice gezdirerek tadın. Aromayı en iyi bu şekilde hissedebilirsiniz. Ancak ikinci yağı tatmadan önce ağzınızı iyice çalkalamanız yeni tadı tam olarak algılayabilmenizi sağlayacaktır. Ayrıca kim ne derse desin siz 'en pahalı yağ en iyi yağdır' diye düşünmeyin. Sizin damak tadınıza ve kalite beklentinize uyan yağ sizin için en iyidir.
Related Posts with Thumbnails

Template Design | Elque 2007